Damlalar, sayıca epey fazla oldukları için sanki göze çok daha büyük üzere gelebilir. Lakin durum o denli değildir.
Gelin, yağmurun neden damlalar hâlinde aktığına bakalım.
Su buharının yağışa dönüşmesi için, ağırlaşma çekirdeğine muhtaçlığı vardır.
Yoğunlaşma çekirdeği; basınç, değişen sıcaklık ve yoğunluk sonucu hareket eden hava tarafından, yüksek irtifalara taşınan çok küçük toz yahut polen parçacıklarından oluşur.
Buluttaki damlacıklar ise onları üst çeken termal kuvvete direnebilecek büyüklüğe ve tartıya ulaştığında düşmeye başlar. Tüm bulutlar, her ne kadar bir ölçü nem içerse de yağmur sadece bulutların bir kısmından düşer ve geriye kalanlar gökyüzüne buharlaşır.
Bir bulut, nemi emen çok sayıda parçacık içerir ve yağış damlaları çoğunlukla bu parçacıkların suyu emmesi sonucu oluşur.
Bulutlardan inen bu su damlacıkları, yani yağmur, ekseriyetle 0,5 milimetre çapındadır.
Ayrıca bir yağmur damlası yere inmeden evvel, gökyüzünde hareket ederken yüzeyine gerçek yüzlerce küçük aerosol parçacığı çekebilir. Pıhtılaşma ise damlacıkların ve aerosollerin birbirini çekerek, damlaların daha da büyük hale gelme sürecidir.
Ancak ne olursa olsun yağmur damlaları, 0,5 mm çapta kalır. Zira havanın neden olduğu sürtünme direnci, damlaları bir ortada tutan yüzey tansiyonundan daha büyüktür. Bu sebeple 0,5 milimetreden biraz büyük damlalar oluşsa bile bir ortada uzun müddet kalamazlar.
Çok düşük bir ihtimalle bir ortada kalsalar bile daha büyük damlalar, düşerken daha küçük damlara parçalanır ve her türlü yaklaşık 0,5 mm çapı korur.
Ayrıca bir damlanın etrafındaki hava, daha süratli hareket etmeye başladığında onu yavaşlatır.
Bu durumda en küçük bir yağmur damlası bile yere düşmeyebilir zira yükselen hava akımı, onu yerinde meblağ ve düşecek kadar büyük olana kadar üst iter.
Yine kimi yağmur damlaları bazen birbirine çarpabilir. Bu çarpışma gerçekleştiğinde kimileri birbirine yapışarak büyük bir damla oluştururken başkaları daha küçük damlalara ayrılır. Damla sayısı arttıkça, yağmur ölçüsü da artar.
Ancak damlaların çarpışması, onların birleşmesini garanti etmez. Bu sebeple damlalar tıpkı bir şelale üzere büyük bir su birikintisi olarak değil de birbirlerinden başka halde tek tek düşerler.
Kraliçe Karınca Öldükten Sonra Kolonideki Tüm Karıncaların da Teker Teker Yok Olmalarının Farklı Sebebi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.